Beynimizin bir şeyi başka bir nesneye benzetme eğilimini ortaya koyan psikolojik fenomenin ta kendisidir…
Gördüğümüz bir şeyi bir şeye benzetme ve anlam yükleme de denebilir…
Pareidolia, rastgele şekillere veya seslere aslında olmayan bir anlam yüklemeye verilen isimdir. Bulutları hayvanlara ya da başka şekillere benzetmek, ya da duvarlarda, yiyeceklerde ya da türlü başka doğal nesnede anlamlı şekiller, yüzler bulmak aslında beynimizin bize oynadığı bir oyundan ibarettir.
Elbette beyin bunu boşu boşuna yapmaz. Pareidolia’nın evrimsel açıdan düşündüğümüzde çok faydalı bir işlevi vardır. Bunlardan biri doğada saklanan düşmanlarımızı daha çabuk farketmemizi sağlar . Örneğin ormanda yürürken bir dal parçasını yılan sanmamız bizi tehlikeye karşı daha tetikte tutar. Ya da ağaçların arasında saklanmış bir yırtıcı hayvanın yüzünü seçebilmemiz (gözler burun ve ağız) yaşama şansımızı artırıcı bir özelliktir.
Bazen ise bu özelliğimiz biraz fazla mesai yapar ve hiperaktif bir şekilde çalışır. Hiperaktif niyet tespit etme aracı, veya İngilizce ismiyle Hyperactive Agency Detection Device adı verilen bu sistem, aslında bize yönelik bir niyeti olmayan nesneleri sanki bizi etkileyebilecek, zarar verebilecek varlıklarmış gibi algılamamıza sebep olur. Bu sistem gerçek olan tehditleri yakalamamızı kolaylaştırmasına rağmen, çoğu zaman da yanlış alarm verir.
Bu sistem sadece insanlarda görülmez. Bir çok başka canlıda görülür. Örneğin, evinizde otururken kapıya çarpan bir şeyin sesini duyduğumuzda biz otomatikman “kim o?” diye sorarız ama nadiren “neydi o?” diye sorarız. Zira ilk tahminimiz kapıyı çalanın bilinçli bir insan/varlık olduğudur. Aynı şekilde evdeki köpek de kapıdan ses çıkaran şeyin bir dal, rüzgar, devrilen çöp kovası ya da başka bir cansız nesne olduğunu düşünmeden havlamaya başlar. Bunun sebebi de orada canlı ve muhtemelen kötü niyetli bir varlık olduğu sanrısıdır.
Pareidolia örnekleri günlük hayatta bolca bulunmaktadır. Zaman zaman çeşitli yiyeceklerde ve bitkilerde din ile ilgili yazılar veya resimler görüldüğü olmuştur. Bunlar sadece fazla mesai yapan beynimizin şekillere yüklediği anlamlardır..