DOLAR
32,5009
EURO
34,7558
ALTIN
2.491,41
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
14°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C
KİTAP

Bu kitap hakkında, bir iki satır yazmak için, önce Zülfü Livaneli’yi çok iyi tanımak lazım…

Bu kitap hakkında, bir iki satır yazmak için, önce Zülfü Livaneli’yi çok iyi tanımak lazım…
23.08.2022 01:04
0
A+
A-
Reklamlar

Bu kitap hakkında, bir iki satır yazmak için, önce Zülfü Livaneli’yi çok iyi tanımak lazım. Zülfü Livaneli sadece bir yazar değil, bir müzisyen, bir yönetmen, bir bestekâr, bir barış elçisidir. Çok yönlü, Dünya çapında bir sanatçı olup, kitapları 40 dile çevrilmiştir. Eserleri arasında iyi, kötü ayırımı yapmak mümkün değildir. Bizler okurken hepsinin çok iyi olduğunu bilerek okuduk. Ama hep kafamızda “acaba hangisi en iyisi?” sorusu vardı. Mesela benim favorim “serenad” oldu. “mutluluk” çok beğendiğim diğer bir romanıydı. Yönetmen olarak da çok iyi işlere imza attı. Mutluluk, Veda, Sis çok ses getirmiş filmlerdir.

Livaneli’nin son romanı “Kaplanın Sırtında” Osmanlı tarihinin, çöküş döneminin, çok önemli bir zaman dilimini anlatıyor. Abdülhamit Han’ın padişahlık dönemine ait çok kitap okudum. Ne yazık ki O, günümüzün iktidar yanlısı tarihçilerinin yere göğe sığdıramadığı bir padişah değil. Batmakta olan bir imparatorluğun, tabutuna son çiviyi çakanlardan biri. Tarihi gerçekler kolay, kolay saklanmıyor. Bir Dr. çıkıyor, Gizli kapaklı tuttuğu günlüklerinde bize Abdülhamit’in kim olduğunu anlatıyor.

Büyük bir kargaşanın yaşandığı, yüzbinlerce metrekare toprağın tek bir mücadele verilmeden kaybedildiği Abdülhamid dönemi 31/Mart vakası bahane edilerek sona erdirilir. Aslında bu darbenin ta kendisidir. Sultan Reşat padişah olur, ilk işi Abülhamid’i ve avanesini, Selanik, Alatini sarayına sürmek olur. Sağlık sorunları yaşayan Abdülhamid’in başına bir Dr. atanır. Bu arada onun ve ailesinin güvenliğinden sorumlu bir grup asker de işbaşındadır. Bir süre sonra Abdülhamid ile Dr. arasında dostluk gelişir. Dr. Abdülhamid ‘i dinledikçe onun hakkında kafasında yaşattığı Kızıl Sultan fikrinden kuşku duymaya başlar. Tüm anlatılanların tersine karşısında bambaşka bir insan vardır. Acaba onu yoldan çıkaran sahip olduğu sınırsız güç müdür? Yoksa o gücü kaybetme korkusu mudur?

Zülfü Livaneli, resmen kaynak kitap değeri taşıyan bir eser vermiş. Bugünlerde mutlaka okunmalı. Kitap hakkında yazılacak, tartışılacak o kadar çok şey var ki. Ama ben konunun polemik konusu olmasını istemiyorum. Sadece okuyun diyorum… Volkan Karaaslan

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.