Adana, Hatay ve Osmaniye’de Tirşik Pancarı olarak bilinir yapılan çorbaya da Tirşik denir ot normalde zehirlidir ama akşamdan fermente edilip işlemden geçirilip 2- 3 saat gibi uzun süre piştiği için şifa kaynağı oluyor özellikle gribe birebir. Tirşik yapması zor olduğu için az yapılmaz büyük kazanlarda yapılır yakın komşulara da dağıtılır. Tirşik pancarı ince ince kıyılır iyice yıkanır (bu arada çiğ iken elleri çok kaşındırır) kazanda eli hafif yakan sıcak suyun içine dökülür üzerine ayran, dövme, bir kaç kaşık un, bir avuç nohut koyulup karıştırılır tencerenin altına kalın minder koyulur çorbanın üzerine bir parmak kalınlığında un döşenir kapağı sıkıca kapatılır üzerine iki üç tane battaniye örtülür sabaha kadar fermente olması için dinlendirilir sabah üzerindeki un kaşıkla alınıp atılır ve yüksek ateşte 3 saat kadar pişirilir suyu azalırsa biraz su eklenir damak tadına göre tuz atılır sıcak yada soğuk olarak bulgur pilavı,mercimekli köfte gibi yemeklerin yanında tüketilir. Bu çorbaya yağ, soğan ve biber gibi baharatlar koyulmaz tadı ekşi bir çorbadır.
Yöremizde mevsimi geldiğinde en çok tüketilen çorbalardan TİRŞİK diğer adıyla Andırın doktoruna (Andırın dağlarında bol yetişir) yakılan ağıt
Andırınlı’nın biri gurbette çalışırmış ve memleketten tirşik pancarı göndermişler. pancarı güzelce kıyıp pişiren andırınlı (sakınan göze çöp batar misali) daha bir kaşık alamadan tirşik kazanını döker.
buna çok üzülen içine dert olan Andırınlı şu ağıdı yakar
TİRŞİK’E AĞIT
İndireyim derken kazan yıkıldı
Amanın yetişin tirşik döküldü
Parça parça ciğerlerim söküldü
DOLANI DOLANI nasıl ağladım
Daha iflah olmam bunun üstüne
Haber saldım eşim ile dostuma
Oturdumda bir kütüğün üstüne
SALLANI SALLANI nasıl ağladım
Sarımsağın ezdim tuzunu attım
İncecik doğradım elimle yaptım
Ne birine verdim nede tattım
SIZLANI SIZLANI nasıl ağladım
Tirşik’in yerini birşey tutmuyor
Unutamam artık içim kurt yiyor
Biri gelmiş ardı önü ot diyor
SÖYLENİ SÖYLENİ nasıl ağladım
Tam pişirdim indirecek sıraydı
Tencerede bir tabakcık kalaydı
Keşke süt veren ineğim öleydi
HIÇKIRA HIÇKIRA nasıl ağladım
Bir elim dizimde biri döşümde
Bir gün önce ev yıkıldı düşümde
Yıldız kaydı idi diyor eşimde
ANLATI ANLATI nasıl ağladım
Der ÇAKALCIOĞLU bunu da gördü
Çığlığıma koşarak komşular geldi
Tirşiğim döküldü doktorum öldü
ÇIRPINA ÇIRPINA nasıl ağladım.