Bugün mesaimize İETT’nin Edirnekapı Metrobüs Garajında başladık. Hergün milyonlarca vatandaşımıza hizmet veren metrobüslerin sorunsuz şekilde görevini yerine getirmesi için çalışan personellerimizle sahada bir araya geldik.
Sonrasında haftalık koordinasyon toplantımızı İETT’nin Sultangazi Garajında yaptık. Toplantı sonrası İETT üst yönetimimizle birlikte garaj ziyaretimizi yaptık, garajlarda çalışan emekçi personellerimizle fikir alışverişinde bulunduk…
Serap Okçu: “Böyle büyük bir depreme müdahale edilmekte geç kalındı ne acıdır ki suriyeliler çadırlarda odunları aşevleri tuvaletleri burunlarını dibinde sanki onlar memleketi ele geçirmişler bizler burada mülteciyiz dikkatimi çekende neden hiç bir Suriyelilerin feveran etmiyorda bizler kurtarılması geç kalinmiş ve her yeri koku sarmış bir yerde sakin olmaya davet...
Bugün 14 şubat tarihinde sevgililer günü olarak geçiyor bence, sevgi yılda bir kutlanmamalı sevgi bir ömür sürmeli. Sevgiyi kalbinde hissettiğin, iyi gününde kötü gününde yanında sevdiğin diye tabir ettiğin biri varsa, sana her gün özeldir. Yılda bir kez sevgi yeter mi? Hediye ile sevgi ölçülür mü? Aldığınız hediye gösterdiğiniz sadakatin...
“Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 30 Ağustos 1922’de nihayetlenmesiyle elde edilen büyük zafer; İstiklal Savaşı’nı bitiren kesin bir ‘Türk zaferi’ kimliğiyle milletimizin asırlardır her şart altında sürdürdüğü bağımsızlık ve hürriyet kabiliyetinin şanlı bir örneği olarak tarihe geçmiştir. Bize özgür ruhumuzu, bağımsızlıktaki kararlılığımızı her yıl yeniden anımsatan 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.”
Almanya’da medya patronu olarak tanınan Murat Topcu, yaptığı konuşmada Avrupa’da yaşayan bazı Türk vatandaşlarına sert eleştirilerde bulundu. Topçu, konuşmasına “Değerli arkadaşlar, herkese selamlar, sevgiler,” sözleriyle başlayarak, Avrupa’da birçok kişinin sahtekarlar tarafından kandırıldığını ifade etti. Topcu, özellikle duygusal zaafların ve umutsuzlukların istismar edildiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Fen işlemekten sonra süper işi...
Kıssadan Hisse Didem Ercin: “Alman-Türk oyuncu, sahne sanatlarına olan tutkusunu genç yaşta keşfetti. Sahneye ilk adımlarını Wiesbaden’daki Devlet Tiyatrosu’nun gençlik topluluğunun bir üyesi olarak attı. Didem, 16 yaşındayken prestijli bir Tatort filminde ilk televizyon rolünü aldı. Bu fırsat, Oscar ödüllü yönetmen Edward Berger ile çalışmasını sağlayarak televizyon dünyasına adımını attı....
Bir kızın varsa, evinde hiç bitmeyen bir neşe vardır. Bir kızın varsa çekmecelerde rengarenk tokalar, pembeli morlu takılar, cicili bicili elbiseler vardır.. Bir kızın varsa yüreğinde kaygılar, yarına dair umutlar, geleceğe ait telaşlar vardır. Bir kızın varsa dilinde deli dolu şarkılar, kafana göre uydurduğun danslar, sonunu kendin belirlediğin masallar vardır.....