Gazeteci Murat Topcu yazdı…
Kıymetli okuyucularım,
Son yıllarda Türkiye’de giderek artan bir “gurbetçi düşmanlığı” dikkat çekiyor. Özellikle yaz aylarında sosyal medyada, sokak röportajlarında ve kimi yayın organlarında bu önyargılı, dışlayıcı ve hatta zaman zaman nefret dili içeren tutumlar açıkça görülüyor. Oysa bu kutuplaşma, yalnızca bireyler arasında değil, toplumun genel huzuru ve birlik duygusu açısından da ciddi bir tehdit haline gelmiştir.
Peki, bu gurbetçi düşmanlığı nasıl doğdu, nasıl gelişti ve neden bugün bu kadar görünür hale geldi? Bu sorulara sosyolojik, pedagojik ve psikolojik açılardan yanıt aramak, meseleyi anlamak açısından büyük önem taşımaktadır.
Dışlama kültürünün kaynağı
Gurbetçiye yönelik olumsuz yargıların temelinde genellikle şu varsayımlar yatıyor: “Onlar dışarıda rahat içinde yaşıyor, sonra yazın lüks arabalarla gelip bizlere üstten bakıyorlar.” Bu algı, kimi zaman gurbetçilerin farkında olmadan kullandığı ifadelerle pekişiyor; kimi zaman da Türkiye’deki ekonomik sıkıntılarla baş etmeye çalışan halkın öfkesine kolay bir hedef sunuyor. Ancak unutmamak gerekir ki bu öfkenin hedefi yanlış seçildiğinde, toplumsal barışı zedeleyen bir ayrışmaya dönüşür.
Devletin sorumluluğu ve bilimsel yaklaşım
Bu sorunun çözümünde en büyük sorumluluk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne düşmektedir. Devlet, bu artan kutuplaşmaya karşı kayıtsız kalamaz. Acil olarak bir bilim kurulu oluşturulmalı; bu kurulda sosyologlar, psikologlar, iletişim uzmanları, diaspora üzerine çalışan akademisyenler yer almalı ve kapsamlı bir toplumsal analiz başlatılmalıdır. Aksi halde bu düşmanca tutum, sadece yaz aylarında değil, yıl boyunca süren bir sosyal gerginliğe dönüşebilir.
İki tarafa da düşen görevler
Elbette sadece Türkiye’de yaşayanlara değil, gurbetçilere de bu konuda sorumluluk düşüyor. Gerçek dışı söylemlerden kaçınmak; örneğin “biz Avrupa’da benzini 3 Euro’ya alıyoruz, domates 30 Euro” gibi abartılı ifadelerle fark yaratmaya çalışmak hem inandırıcılığını yitiriyor hem de karşı tarafta tepki doğuruyor. Unutulmamalıdır ki günümüzde internet sayesinde herkes her şeyin gerçek fiyatını saniyeler içinde öğrenebiliyor. Gerçeklikten kopuk beyanlar, güven kaybına ve alaycı tepkilere neden oluyor.
Ayrıca “Türkiye cennet, Avrupa cehennem” gibi karşılaştırmalar, gerçeği yansıtmak bir yana, karşılıklı anlayış zeminini de yok ediyor. Tatile gelen bir gurbetçinin yaşadığı kısa süreli deneyim ile Türkiye’de kalıcı yaşayanların gerçekliği elbette aynı değil. Kesin dönüş yapan birçok insan, yaşadığı hayal kırıklığını açıkça dile getiriyor. Bu durum, iki ülke arasında sürekli bir geçiş halinde yaşayan biz gurbetçiler için önemli bir gerçeği gözler önüne seriyor: Hiçbir yer tamamen ideal değil; her yerin kendi zorluğu, kolaylığı, imkânı ve kısıtı var.
Gerçekler üzerinden saygı ve empati
Avrupa’da yaklaşık 5 milyon gurbetçi yaşıyor. Bu insanların büyük bir kısmı hem yaşadıkları ülkelerin vatandaşları hem de Türkiye’ye gönülden bağlı bireyler. Avrupa yaşamaya değer olmasa zaten kimse oralarda kalmak istemez. Bu nedenle gereksiz abartılara ya da yersiz küçümsemelere yer yok. Hepimizin ulaşabileceği bilgiler ortada: Ekonomik göstergeler, yaşam koşulları, fiyatlar, sosyal güvenlik sistemleri… Kimsenin kimseye üstünlük taslamasına ya da aşağılamasına gerek yok.
Birbirimizi kaybetmeyelim
Netice itibarıyla, Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımız da gurbetçiler de birbirinden vazgeçemez. Ne biz Türkiye’den kopabiliriz ne de Türkiye halkı biz gurbetçileri yok sayabilir. Aynı kültürün, aynı tarihin, aynı duyguların insanlarıyız. Ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, dışlayıcı dilden vazgeçmeli; bunun yerine sevgi ve saygı temelinde bir iletişim dili inşa etmeliyiz.
Kardeşlik hukuku bunu gerektirir. Biz düşman kardeşler değil, dünyanın farklı yerlerinde yaşayan ama aynı kalbin ritmine sahip kardeşleriz. Unutmayalım: Köprüler yakmak kolay, ama yeniden inşa etmek zordur. Şimdi sevgi ve saygı köprülerini yeniden kurmanın tam zamanı.
Murat Topcu
YASAL UYARI:
Almanya’da haberlerimizi izinsiz kullananlara duyuru!
Gurbet Postası Haber sitemizde yayınlanan haberleri bizden izin almadan kendi sitelerinde, Gurbet Postası Haber’i kaynak göstermeden ve haberlerimizi kendi haberleriymiş gibi yayınlayanlar bir süredir tarafımızdan kayıt altına alınmaktadır. Bu yapılan suçtur, bunun yasal takibi tarafımızca en kısa sürede yapılacaktır ve yetkili savcılıklara suç duyurusu ivedilikle yapılacaktır. Emek hırsızlığına kesinlikle izin verilmeyecektir.
Önemle emek hırsızlarına duyurulur!
GURBET POSTASI HABER
ALMANYA HABER
– Almanya’daki Haberlerden, Haberiniz Olsun –