Sayın Taskaya, kendinizden bahseder misiniz? Fahrettin Taskaya, kimdir?
Sosyal Medyada yaptığınız Video içerikler çok ses getirdi. Bu videoları nasıl hazırlıyorsunuz?
Türkiye’nin geleceği ile ilgili neler söylerseniz? Türkiye dünyanın neresinde konumlanacak?
Dünyayı yöneten aileler bize nasıl bir dünya bırakacak?
Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
Buradan okurlarımıza ne gibi bir mesaj vermek istersiniz?
MURAT TOPCU
Murat bey öncelikle teşekkür ediyorum bize bu imkanı sunduğunuz için. Fahrettin Paşa’ya 1971 yılında Sakarya’da dünyaya geldi aslen Ofli. Sakarya’ya ataları yerleştikten sonra Saral olan soy isimleri Sakarya’da TASKAYA olarak yeniden güncellendi. Dedemin babasının soyismi saral dedemin kardeşlerinin soy isimleri saral ama bizimki taşkın olarak değişmiş.
Çocukluğumdan beri en çok sevdiğim şey okumaktı ve bu yolda kitap okumaktan hiç vazgeçmedim eğitim hayatımda da buna devam ettim yani bu yaşa kadar geldiğim sürede sayısını bilemeyeceğim ama 7000’in üzerinde kitap okuduğumu düşünüyorum. Babamın eşi gereği Sakarya’dan Afyona Afyon’dan da Gebze‘ye geldik şu anda Gebze’de ikamet etmekteyim Burada serbest olarak çalışmaktayım.
Sosyal medyadaki videolarımı genellikle halkın sorunları üzerine yoğunlaştııyor yine bölgedeki SORUNLAR üzerine yoğunlaşıyorum ve en önemlisi dünyadaki SORUNLAR üzerinde yoğunlaşıyorum. Halk sorunları fiyat artışı, sağlık sorunları, ve adaletsizliklerle ilgili halkın sorunlarını görebileceğimiz videoları yapıyorum bunun yanında ülkemizle ilgili sorunları görüyorum ve dünyanın ülkemiz üzerindeki planlarını deşifre etmeye çalışıyorum aslında bu planların hepsini ülkemizi yönetenler de bildiği halde bizim gibi bu olayla savaşmak yerine sessiz kalmayı veya olayın bir parçası olmayı yiyorlar bunu nereden söylüyoruz veya bunu nasıl anlıyoruz günün sonunda bizim dediklerimizin ortaya çıkması ve onaylanmasından anlıyoruz.
Son 300 yıldır Osmanlı’ya Yahudilerin geldiği yıldan 200 yıl sonrasını baz alarak söylüyorum yapılan çalışmalar neticesinde böyle devam edilirse bir geleceği görünmüyor güzel kardeşim.
Neden bir geleceği görünmüyor?
Çünkü son 300 yıldır Siyonist Yahudiler içimizde ciddi manada örgütlenmişler ve dikkat ederseniz dünyanın bütün ülkelerine Osmanlı üzerinden ulaşarak gittikleri her ülkenin en zengin adamları olmuşlar gittikleri her ülkede ticaret yapmışlar finans yapmışlar ve bu şekilde ülkelerin en etkin damarlarını kendilerine bağlamışlar. Ülkemizdeki yapacak oldukları her şeyi dış dünyanın baskısı içerdeki yetiştirdikleri elemanlar vasıtasıyla Cumhuriyet tarzına döndürmüşler ve Cumhuriyet‘ten sonra da yani Cumhuriyet olunca bu adamlardan kurtulamamışsın Cumhuriyet‘ten sonra da aynı şekilde içeride yapacak oldukları bütün alt yapıları hazırlamışlar ve artık sona doğru yaklaşmaktadır. Nedir mesela bu altyapılar? Bu altyapılar işte Kürtlerin ikinci sınıf insan haline koyulması, güneydoğu Anadolu’da eğitimin ticaretin geri bırakılması, yine insanların açlık sıkıntısıyla geçim sıkıntısıyla baş başa kalmaları, ekonominin diplerde olması mesela Cumhuriyet döneminden beri ekonomimiz hiçbir zaman düzgün bir hal almamış her gelen düzelteceğiz demiş ama Erbakan hükümeti hariç hiçbir tanesi ülkeye en ufak bir fayda sağlamamış her gelen aslında ülkenin borcunu daha da artırarak halkın sırtına daha büyük yükler bırakıp kenara çekilmişler.
Şimdi bu projeyi hazırlayanlar buna Necmettin Erbakan’ın deyimiyle Haim nahum doctrini dediğimiz aç bırak borcu esir et dininden uzaklaştır ve bunun gibi yedi tane maddeyi günümüze kadar uygulamaya devam ettiler ve bundan sonra da uygulamayı hızlı bir şekilde devam ettiriyorlar. Ve artık kesinleşmiş bir tarih var ortada 2030 yılı 2030 ya da dünyada reset dedikleri sıfırlama dedikleri bir yıl neyi sıfırlayacaklar burada? Aslında burada sıfırlamak istedikleri şu tarihi sıfırlayacaklardini sıfırlayacaklar insanları yeni bir dünya düzenine hazır hale getirecekler. Bunun altyapısını dediğim gibi 300 yıldan beri yapıyordular ama son 30 yıldır bunu hızlandırdılar ve insanların fikir dünyalarına insanların akıl dünyalarına karışık hale getirdiler. Mesela buna bir örnek verecek olursak şöyle diyelim işte Antarktika‘da bir tane kapı var bu kapıdan başka boyutlara gidebiliyorsun bizi kandırıyorlar işte yeni yeni bulunan kalıntılar insanların dinlerin bir yalan olduğuna Allah’ın bir yalan olduğuna doğru götürmeye başladı insanlar bu şekilde kafaları karışmaya başladığı günden beri bütün dünyaya baktığımızda eskiden mesela ateist vardı şimdi deist diye bir kavram çıktı bu da niçin çıktı artık insanlar direk Allah’a inanmama durumundan Allah’a inanan ama peygambere ve kitaplara inanmayan Allah’ın yeryüzünde hüküm sürmediğine inanan bir şekle getirildi. Bunların hepsinin amacı yeni dünya düzenine insanlara kabul ettirmekti. Bunu özellikle çizgi filmlerde çok fazla görürsünüz çizgi filmler genelde gençleri inançsızlığa ve cinsiyetsizliğe doğru götüren çalışmalar olarak ortaya çıkmaktadır. Aynı sistemi kuranlar çizgi filmler üzerinden küçük çocukların kafalarını karıştırırken gençleri de normal yaptıkları filmler üzerinden yönetmekte ve organize etmektedirler.
Bunu yapmalarının sebebi 2030 yılına dünyadaki bütün insanlara hazırlamak bunu yaparken de dünyadaki ihtiyar nüfusu azaltmak istiyorlar yani 50 yaşın üzerinde kimsenin artık dünyada bulunmasını istemiyorlar bunun için de özel çalışmalar yapıyorlar yakın bir zamanda bu çalışmalarının meyvelerini göreceğiz diye düşünüyorum.
Türkiye dünyanın neresine konumlanacak demişsiniz Türkiye zaten kendisi nereye konumlanacağını söylemişti daha önce Sayın cumhurbaşkanı Elmas‘la yapmış olduğu bir görüşmede Elon Musk‘ın bundan sonra yeni icatlar bizim ülkemizde deneyebileceği ile ilgili bir konuşma yapmıştı sayın cumhurbaşkanı yani biz nereye konumlanacağız biz dünyadaki kobay ülkelerin başında geleceğiz ben buradan bunu anlıyorum. Bu bir tek Elon Musk için geçerli değil dünyanın bir çok yapılan bilimsel araştırmalarına baktığımızda bunu Türkiye’mizin hemen alıp kendisinde uyguladığını görüyoruz. İşte İstanbul Sözleşmesi onun yanında Dünya sağlık örgütü ‘ne imza atılması ve onun yanında iklim kanunlarının meclisten geçirilmesi gibi örnekleri verebiliriz bunlar dünyanın çok çok önünde hızlı bir şekilde çıkarıldı yani dünyadaki ülkeler düşünürken biz ata alan Üsküdar’ı geçer hesabı ata aldık Üsküdar’ı geçtik ama bunu yaparken nasıl geçtik ülkemizin faydasına değil ülkemizin köleleştirilmesi adına geçtik.
Dünyayı yöneten aileler bize nasıl bir dünya bırakacak?
Şimdi dünyayı yöneten aileler veya dünyayı yöneten güçler bizlere bir dünya bırakmak gibi hayalleri yok bizsiz bir dünya hedefleri var. Bunu şöyle bir açacak olursak, insanlığı artık istemiyorlar hatta kendi içlerinden yani bu Siyonist dediklerimiz kendi içlerinden de çok özel insanlar hariç insanlığın dünyada var olmasını istemiyorlar. Bunun için Suudi Arabistan’da denizden başlayarak 400 km içeriye giren NEON (robotların Mekke si) dedikleri şehri yapıyorlar. Bu şehir hiçbir insanın ne altından ne üstünden giremeyeceği şekilde yapılıyor. Amaç burada dünyadaki en zeki insanları barındırmak. Bunlar Yahudi olmayacak veya kendi siyonist kafasında olmayacak insanlar. Onları orada bir esir gibi yaşatacaklar uymayanları o şehrin dışına yani Sefaret içinde yaşayan insanların içine atacaklar. Yine bunun yanında arzu mevud dediğimiz, Yahudilerin 5896 yıllık hayalleri olan vaat edilmiş toprak hedefleri var bu hedefleri de gerçekleştirerek orada Yahudilerin ve kendilerinin müsaade ettiği ırkların yaşaması için bir alan oluşturacaklar. Vaat edilmiş topraklar ve robotların mekke esi dediğimiz şehrin haricinde zenginlerin yaşadığı bazı topraklar olacak ve bunların altında da diğer insanlık olacak. Ve zamanla bu insanları tamamen evrimleştirerek düşünmeyen, akıl ve fikir üretmeyen, sadece sahibinin emrine itaat eden hayvanlar topluluğu oluşturacaklar. Bunu da insanlara taktıkları çipler ve beyinlere takılan özel sistemlerle yapacaklar. İlerleyen zamanlarda teknoloji daha da ilerlediğinde bu işi robotlar üzerinden yaparak kalan insanlığın tamamen kendi kendine yok olmasını sağlayacaklar.
Şimdi bize bazıları soruyor iyi de diyor madem ki dünyadaki bütün insanlar biterse bunlar parayı nereden kazanacaklar? İşte anlayamadığı şey insanlığın bu bunlar para kazanmak için yaşamıyorlar bunlar hedefleri için yaşıyorlar. Bunların hedefleri var hedefleri dünyayı sadece kendilerinin yaşadığı bir yer yapmak çünkü başka insanların bu dünyada yaşamasının gereksiz olduğunu düşünüyorlar . Hatta kendi kitaplarında kendilerinden başka bütün insanların hayvandan yaratıldığını ve bunların hayvan yani maymunlar olduğunu direk kendi çocuklarını anlatıyorlar zaten.
Zaten son çıkan yasalara baktığınızda özellikle Türkiye’de meclisten geçen yasalara baktığınızda bunu anlamamak için ya geri zekalı olmak ya da hain olmak gerekiyor. Çünkü asından bahsediyor sıfır karbondan bahsediyor şimdi sıfır karbon demek karbondan yaratılmış olan yani bütün yaratılışında karbon olan bir insanın yaşaması demektir biz bunu anlatmaya çalıştığımızda bize gülenler oluyor ama biz de onlara gülüyoruz diyoruz ki hiç olmazsa biz gerçekleri bilerek öleceğiz ama siz bilmeden öleceksiniz.
Şimdi hedeflerimize gelince, bizim bütün hedefimiz insanlara doğruyu anlatmak. Ama insanlar buna inanır inanmaz o onların bileceği iş. Peygamberler de ve insanlığı doğru yola iletmek isteyenler de bu şekilde yapmışlar. Burada tercih diğer insanların ister gelirler ister gelmezler biz kimseyi zorla kolundan tutup bir yere götüremeyiz böyle bir gücümüz de yok zaten.
Biz insanlara Allah’ın vermiş olduğu aklı doğru kullanmalarını öğretmeye çalışıyoruz.
Sorgulama yeteneklerini Allah’ın indirdiği dine ve Kur’an‘a değil insanların önlerine getirdiklerine kullansınlar istiyoruz.
Örnek verecek olursak biliyorsunuz bir hastalık geçirdi bütün dünya ki biz ona Pandemi değil plan demi diyorduk yani tamamen yalan dolan altı boş olan bir hastalıktı. Ama bir şekilde bu hastalık insanlık tarafından kabul edildi bütün dünyada kapanmalar oldu herkes evine kapandı hastalıktan ki bence kesinlikle ve kesinlikle hastalığa bağlı değil tamamen örgütlü bir hareketti. Buraya kadar her şey normal ama anormal olan şu bu hastalıktan sonra insanlar evlerine kapandı, enerji eskisi kadar çok harcanmadı, karbon alınmadı, birden ne oldu da peki çip üretilemedi ve araba fiyatları yükseldi, meyve sebze fiyatları yükseldi, dünyadaki her şeyin fiyatı yükseldi yani sanki insanlar yedi uyurlar gibi 300 yıl bir mağarada yattılar bir uyandılar ki dünyada her şey değişmiş Kimse bunu sorgulamadı mesela. Veya şu anda işte yeni bir hastalık uyarısı yaptı Dünya sağlık örgütü sivrisinekten bulaşan mikroplar diye iyi de kardeşim Bill Gates Güney Amerika’da günde 20 milyon sivrisinek üretiyor ve yaklaşık bu fabrika üç yıldır üretim yapıyor milyarlarca sivrisinek üretildi bunu sorduğumuzda ne diyor Bill Gates diyor ki biz diyor bunu başka sivrisinekleri döllemeyi onların zararlarını gidermek için yapıyoruz peki bu kadar döllemeye rağmen niye halen daha sivri sinekten korkuyoruz veya niye sivrisinekle ilgili bir mikrop geliyor kimse bunu sorgulamıyor neden çünkü bilgi etsi yalan atıyor biz de diyoruz ki hayır Bill Gates bunu insanlığa faydalı olsun diye değil yeni bir plan demi için hazırlıyor işte önümüze yakında bu oyun olarak koyulacak.
Bizim derdimiz bu insanların Allahın verdiği aklı kullanmalarını sağlamak bunun için uğraşıyoruz. Zaten insan ve hayvanî birbirinden ayıran en büyük özellik insan aklını kullanır hayvan içgüdüleri ile hareket eder.
Karşımda birisi olmayınca biraz zor oluyor bazı şeyleri konuşmak ama inşallah bir şeyler anlatabilmiş izdir ne demek istediğimizi anlatabilmiş izdir. Buradan herkese şu mesajı vermek istiyorum hiç kimsenin beyinlerinizi işgal etmesine müsaade etmeyin. Çünkü yeryüzündeki en büyük işgal ve en büyük soykırım düşmanınini sevecek hale gelmendir. Bakın bunu örneklendirecek olursak japonya’ya gittiğinizde sokakta röportaj yapsanız insanlarla insanların %60 ından fazlasının en çok sevdikleri ülkenin Amerika olduğunu görürsünüz. Ki dünyada Amerika’nın atom bombası kullandığı hatta iki tane attığı ülkedir Japonya. İşte dünyadaki en büyük soykırım fikir soykırımıdır yani fikrini kaybedersen zikrini de kaybedersin zikrini kaybedersen de elindekileri vatanını ailene her şeyini kaybedersin. Okullarınıza bunu söylemek istiyorum takipçilerimize şunu söylemek istiyorum fikirlerinizi hiçbir zaman kaybetmeyin düşmanlarınızı da asla ve asla unutmayın.