ABDULKADİR KAÇAR; EN İLGİNÇ MAKALEM…

EN İLGİNÇ MAKALEM…

Şu anda hayalini kurduğunuz;

Umut ettiğiniz işin-mesleğin zirvesinde misiniz?

O zaman bu makaleyi birkaç defa okuyun,

Matematiksel sağlamasını çok iyi yapın…

Ben yazarken,

Düzenlerken,

Tekrar okurken,

Çok beğendiğim için

Başlığını “EN İLGİNÇ MAKALEM” koydum…

Sonuna kadar okuduğunuzda şaşırıp kalacaksınız…

…

Bu gün ulaştığınız zirve kabul ettiğiniz yeri;

Çok beğeniyor, kendinizle gurur duyuyor;

Olağanüstü başarılı buluyorsanız;

Her şeyinizi ömrünüz boyunca iletişim kurduğunuz;

Şu iki insan gurubuna borçlu olduğunuzu biliyor musunuz?

Ben size bunları hatırlatayım…

…

Birinci dostlar gurubu;

-Sizi öven,

-Alkışlayan,

-Peşindeyim,

-Sıkıştığınızda imdadınıza koşan,

-Hastalığınızda başınızda bekleyen,

-Her koşulda yanınızda olan,

-Ölene kadar arkandayım,

-Sürekli emrindeyim,

-Maddi manevi destekçinim,

-Hayatımı sana adadım feda olsun,

-Herkes terk etse ben etmem,

-Biz etle tırnak gibiyiz,

-Ekürüyüz ve ayrılamayız,

-İki gözümün nuru,

-Canım ciğerisin benim;

-Seninle gülüyorum; seninle mutlu oluyorum…

Diyen dostlarınıza teşekkür edin…

…

İkinci ve kesin başarılı olmanızı;

Sağlayan düşman bellediğiniz kişilere gelince;

-Dedikodu silahıyla saldırıp yaralayan,

-Gittiği her yerde her ortamda aleyhinizde konuşan, sizi değersizleştirmeyi başarı sayan,

-Her yerde sizi insanlara kötüleyen,

-İftira atarak zor durumlara düşüren,

-Düşmanlarımızı acımasızca üzerinize salan,

-Sizi döven, dövdürüp yaralatan,

-Paralı tuttuğu tetikçilerle hizaya getirmeye çalışan,

-Sizin başarılarınızı ölürcesine kıskanan,

-Gözünde ok olsa vurup öldürecek kadar nefret eden,

-Kiralık katillere kafanıza silah gırtlağınıza bıçak dayatan,

-Ayaklarınıza kurşun sıkan ya da sıktıran,

-Malınızı mülkünüze göz koyan, bazen de çalıp kaçan,

-Tüm birikimlerinizi ve hakkınızı gasp eden,

-Küfür ve hakaret eden,

-İntihar etmenizi düşündürecek şekilde acılarla üzen,

-Yalanlar üstüne yalanlarla sizi karalayan,

-Aldatma ve ihanette sınır tanımayan,

-Sizi suçlayarak hüngür hüngür ağlatan,

-Her hain dedikodusuyla kurşun gibi yaralayan,

-Toplum içinde hakaret edip küçük düşüren,

-Kurduğu tuzaklarla gideremeyeceğiniz zararlar veren,

-Kör kuyularda ölmeniz için ipsiz bırakan,

-Sen değersizsin başaramazsın,

-Aptal ve yeteneksizsin,

-Senden ne köy ne kasaba olur,

-Sen deva bulmaz zekâ özürlüsün,

-Sen bir işe yaramazsın,

-Sen git mezarlıkta kendine yer beğen,

-Senden bir cacık olmaz,

-Sen dünyaya boşa gelmişsin,

-Anan senin yerine bir kalıp sabun doğursaydı;

Gibi olumsuz, size yıkıcı, yok edici gibi gelen sözleri söyleyen;

Düşman diye bildiğiniz kişilere kocaman teşekkür edin…

…

Size en büyük hakareti ve ihaneti yapan,

En kötü sözlerle yaralayan,

Aşağılamalar ve hakaretlerde bulunan düşman sandığınız kişileri ziyaret edin;

Kocaman hediye paketleriyle gidip kapısını çalın;

-Size ne kadar teşekkür etsem azdır… Siz bana ihanet ederek, hakaretler savurarak, kiralık tetikçileri üstüme gönderip boğazıma bıçak dayatarak, ayağıma kurşun sıktırarak en büyük kötülük değil;

Aslında en büyük iyiliği yapmışsınız…

Dün size kırılmıştım, bu gün teşekküre geldim diye gerekirse elini yanaklarını öpün…

-Bu gün ulaştığım mesleğimin zirvesini size borçluyum deyin…

(Belki de böylece yılların intikamını hediyelerinizi götürüp barış yaparak alacak; o kişi ya da kişilerin yüzünün kızarmasını sağlayacaksınız;

Belki de bu barışçı davranışınızla kişi ya da kişileri anasından doğduğuna pişman edip intikamınızı almış olacaksınız…

Hiç beklemediği anda karşınızda nasıl kızarıp, bozulup, düşünce sisteminde yarattığınız depremi yüzünde görebileceksiniz…)

…

Çünkü hem yüzünüze;

Hem arkanızdan kötü, hain ve her türlü;

Yalan, kıskançlık dolu sözleri söyleyen;

Düşmanlarınıza çok teşekkür edin…

Bulunduğunuz hayatınız zirvesi kabul ettiğiniz yerinizi;

Dostlarınızdan daha çok sizi kışkırtan düşmanlarınızın;

Sözlerine borçlu olduğunuzu unutmayın…

…

Tam bir tiyatro sahnesi;

Ve meydan savaşının yapıldığı hayat isimli bu serüvende;

Dost ve düşman kutupları oluşturan insanlar;

Hemen her ülkede, her kültürde sayısızca bulunur…

Özellikle bu çağda içinde yaşadığımız kültürümüzde bunların sayısı oldukça fazladır…

Özellikle aşağıda sayacağım guruplar art niyetli hain emelli diye tanımladıkları kişi ve kişilerden çok etkilenir;

Çok şikâyet ederler;

Ama şunu unutmamaları gerekir ki onların sayesinde de yaptıkları işlerinin zirvelerinin de zirvesine çıkmışlardır…

Politikacılar,

Devlet kademelerindeki üst düzey yöneticileri,

Medya sektörü;

Tiyatro, Sinema, Sanayi, Çiftçi, Akademisyen,

Tıp alanı, Bankacılık, Uzay sanayi, Yazar-çizer,

Eğlence sektörü, Müzik dünyası vs…

Hangi mesleği yaparsa yapsın;

Hangi işin zirvesine çıkarsa çıksın;

Hangi alanda bir numaralı yıldız olursa olsun;

Başarılı olan her insanın hayatında;

Bu tür düşmanca davranan, yıkıcı ve yakıcı sözler söyleyen;

Düşman bildikleri ve dostlarının sevgiyle dolu silinmez izleri vardır…

Bazıları yaşadıkları geçmişlerini saklar, çoğu kişiler bu şekilde sırlarıyla toprak olur;

Bazıları da geçmişleriyle gurur duyup;

Radyo, televizyon gibi iletişim araçlarında geniş halk kitlelerine anlatır;

Tüm dünyaya haykırır ve herkesin bilmesini öğrenmesini ister, çok da iyi eder…

…

Sonuç olarak;

Bu güne kadar yazdıklarımın içinde;

En ilginç bakış açımı oluşturan bu makalem oldu…

Çünkü hayata ve olaylara;

Bu gün kadar baktığımdan farklı boyuttan bakıp yazmaya çalıştım…

Sizde hayatınızda ulaştığınız başarılarınızı düşündüğünüzde,

Geçmişinizi iyi analiz ettiğinizde bu yazılanların ne kadar doğru;

Ne kadar yerinde evrensel ve ölümsüz gerçek değerlerden oluştuğunu,

Somut olarak görebilirsiniz…

Haksız mıyım?

ABDULKADİR KAÇAR ADANA