DOLAR
32,4003
EURO
34,6587
ALTIN
2.392,12
BIST
10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
17°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
KİTAP

Nükhet Özdal

Yazar biyografi alanı; Nükhet Özdal; İstanbul’un en güzel, en gelişmiş, en aydın ve kültürel seviyesinin en yüksek ilçesi Beşiktaş’ta dünyaya geldi. Bir kurumda uzun bir süre yöneticilik ve müdürlük yaptı. Çok güzel günlerle; buruk ve ya sevinç olsun te bu günlere geldi. Beşiktaş Çınar Gazetesinde köşe yazarı ve yönetiminde görev aldı. Kendisiyle barışık, insanlara saygılı her şeyden önemlisi yaşadığı ülkesini kendisini çok seviyor ve de tüm canlıların hakların biliyor ve onları da çok seviyor, elinden geldiğince onları da korumaya çalışıyor…

Simit almak için sıraya girdim…

24.10.2022 16:14
0
A+
A-
Reklamlar

Arkadaşlar, sosyal medya deyip geçmeyin. Orada gerçekler var, yalanı dolanı var. Ne aradığınıza bağlı, ne amaçla kullandığınıza bağlı… Ilkay Özbay Akıl, Adnan Özkara’nın gönderisini beğendi: Buyurun…

 SİMİTÇİ Simit almak için sıraya girdim. Sıra çok kalabalıktı 20 dakika kadar sırada kaldım. Hemen önümde bir kız çocuğu ve babası var. Babası gömlek düğmelerini boğazına kadar düğümlemiş. Tertemiz giyinmiş ancak kıyafetleri eski. Ayakkabıları kösele eski ve yazlık. Anladım ki güngörmüş bir adam. Çocuk iki de bir Hadi baba acıktım gelmedi mi sıra daha diye söyleniyor. Sonunda sıra onlara geldi. Adam bir simit istedi.

Çocuk itiraz etti. Baba, ben tahinliden de istiyorum diye. Babası sus der gibi sessizce kaşlarını kaldırdı. Olmaz demek istedi. Bozuk birkaç adet parayı uzatırken paranın bir tanesi yere düştü tezgahın altına gitti. Adam diz çöküp almaya çalışırken. Simitçi. Boş ver be abi önemli değil diye söyledi. Baba kısık sesle. Abi başka paramız yok eksik kaldı. Hakkını helal et deyince simitçi. Oturun sehpaya biraz sıcak çıkınca ben getireceğim dedi.

Adam eksik para verme mahçubiyeti ile en köşeye oturdu. Ben de bu arada simidimi alarak yan masalarına oturdum. Çay söyledim zeytin de koydular yanına. Bu arada izliyorum. Simitçi kızacak mı, sevecek mi diye. Neyse geldi bizim simitçi içerden masaya doğru İki tabak yapmış ama çok özel. Tabakların içine her şeyden koymuş sanki. Çocuğun istediği tahinliden simit börek bu arada tatlılardan da unutmamış silme iki tabak doldurmuş. Üç de çay geldi simitçi de tabureye oturdu. Ben pür dikkat onları izliyorum.

Kendi kendime adam kaç yıllık esnaf anlamış tabi, kim dilenci kim aç kalmış biliyor ve yanılmıyor diye içimden geçirdim. Başladılar sohbete bu arada tekrar tekrar çay içtiler. Sonra baktım simitçi biraz kağıt para çıkardı ve adamın gömlek cebine koyuverdi. Yarın gel işine başla dedi. Kısmete bak dedim. Adam parayı düşürdü diye üzüldüğü tezgah. şimdi ekmek parası kazanacağı dükkan oldu. Neyse onlar kalkıp gidince meraktan öleceğim sanki.

Hemen yanaştım simitçiye Patron seni tebrik ederim dedim. Hiç rencide etmeden babası ile küçük kızın karnını doyurdun. Kimseye göstermeden de cebine üç-beş para koydun. Allah Razı olsun, sayınızı çoğaltsın ne iyi adamsın dedim. Sağol dedi simitçi. Ona söylemedim ama o benim ilkokul arkadaşım. Ben onu tanıdım ama o beni tanımadı. Yarın gelince söyleyeceğim kendisine bunu.

Şimdi utanır ve üzülür de işe gelmez diye söylemedim. Biz ortaokulda devlet okuluna giderken babası onu özel kolejde okutuyordu. Çok zengin bir ailenin çocuğuydu. Hepimiz ona imrenerek bakardık. Ne oldu kim bilir Ne olduğun değil ne olacağın önemli. Yeter ki içindeki insanlık yaşasın. Farkında olanlara ne mutlu. Dünyayı iyilik kurtaracak…

Friends, do not forget about social media. There are truths, there are lies. Depends on what you’re looking for, what you use it for… Ilkay Özbay Mind liked Adnan Özkara’s post : Here you go…

 SİMİTÇİ I got in line to buy bagels. The queue was very crowded, I stayed in line for about 20 minutes. Right in front of me is a girl and her father. His father knotted his shirt buttons up to his throat. He is dressed immaculately, but his clothes are old. His shoes are leathery old and summery. I understood that he is a man of sunshine. The child is once in two, come on dad, I’m hungry, it’s time to say. Finally it was their turn. The man asked for a bagel.

The boy objected. Dad, because I want tahini too. His father raised his eyebrows in silence, as if to shut up. He meant no. While I was holding out a few coins, one of the coins fell on the floor and went under the counter. Man kneeling and trying to pick up. Simit maker. Forget it bro, he said it’s not important. Dad in a low voice. Brother, we don’t have any other money. When you say “make your right,” the bagel seller. He said, “Sit down on the coffee table, I’ll bring it when it’s a little hot.”

The man sat in the very corner with the embarrassment of giving the missing money. In the meantime, I took my bagel and sat at their side table. I told him tea and they put olives next to it. Meanwhile, I’m watching. Will the bagel maker be angry or love it? Anyway, our bagel maker came from the inside to the table, he made two plates, but it was very special. It’s like he put everything on the plates. In the meantime, he didn’t forget about the desserts, he filled two plates with tahini. Tea came at three o’clock and the bagel maker sat on the stool. I am watching them carefully.

I thought to myself, of course, how many years of tradesmen understood the man, who knows who is beggar and who is starving, and he is not mistaken. They started chatting and drank tea again and again. Then I looked and the bagel maker took out some paper money and put it in the man’s shirt pocket. He said come back to work tomorrow. I said look at my luck. The bench where the man was upset that he dropped the money. now it has become a shop where he can earn his living. Anyway, when they get up and leave, it’s like I’m going to die of curiosity.

I immediately approached the bagel seller and said, “Boss, I congratulate you.” You fed the little girl with her father without offending. You put three or five coins in your pocket without showing it to anyone. I said, may God bless you, increase your number, what a good man you are. Thank you, said the simit maker. I didn’t tell him, but he’s my elementary school friend. I knew him, but he did not recognize me. I’ll tell him that when he comes tomorrow.

I didn’t say that she would be embarrassed and upset now and not come to work. While we were going to public school in middle school, his father taught him in a private college. He was the son of a very wealthy family. We all looked at him with envy. Who knows what happened. It’s not what you are, it’s what you become. As long as the humanity in it lives. Blessed are those who are aware. Goodness will save the world…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.