Bakhele güldük, neye mi? Ceyhan’da çocukluk arkadaşım, bankacı Sabahattin Fergökçe ile Ceyhan’da buluştuk çay kahve derken konumuz döndü dolaştı geldiği noktaya bakın: Atları zorla suya götürebilirsiniz. Ancak zorla su içirmezsiniz. Yazdığım kitaba ismine gelince… Atların plakası yok! Eşeklerin var. Kitabın ismini anlattıkça ucu te, başka yerlere dokunuyor! “Ona gülüyoruz.” At ve eşek, ikisi de çok değerli sevilen birer hayvan. Atlar genelde sırtında insan taşır. Eşekler ise genelde yük taşır. İkisi de sonuçta hayvan. Atlar hep at gibi yaşıyor, eşekler ise hep eşek gibi yaşıyor, takdir toplamıyor. Bir de halk değimimiz var: Eşek adam, Eşek toplum, eşekler gibi yaşıyor. Eşeklerin çok zeki olduğunu bilmeyen yok. Örneğin, eşekler çamurlu yoldan bir kez gider, ikinci kez asla gitmezler. Ama eşek yine eşektir. Lütfen biz yine de eşeklere iyi davranalım. Eşek sudan gelinceye kadar dövmeyelim. Atların ve eşeklerin içgüdüsü ve donanımı doğuştan! İnsanların değil. Allah kimseyi eşek yapmasın işleri çok zor!
Bu bir kitap (Atların plakası yok! Eşeklerin var.) Yazarı, Ertan Yılmaz. Buyurun sohbet haberimize!