Doğru bir tane, başka doğru yok! 122 yıllık köklü bir kulüp olan Beşiktaş, bugün geldiği noktada tüm camiayı derinden yaralıyor. Divan Kurulu’nda yaşanan yumruklaşma ve hemen ardından eski başkan Hasan Arat ile Divan Başkanı Tevfik Yamantürk’ün ihraç kararı, “Neyi tartışıyoruz?” sorusunu tüm dünyaya haykırıyor. Evet, kulübe zarar veren, kulüpten para çalan herkes hesap versin. Gerekirse Spor Tahkim’ine kadar gidilsin, çalınan her kuruş geri getirilsin. Ama bu skandalların gölgesinde Beşiktaş’ın dünya çapındaki itibarı eriyor.
Borç batağına kim ses çıkaracak?
Şu anki borç yükü 15 milyar TL’ye, yani yaklaşık 400 milyon Euro’ya dayanmış durumda. “Yüzlerce Beşiktaşlı iş insanı var, destek olsa borçlar biter” deniyor. Haklı olabilirler. Peki, bu kulübün sırtından dünya çapında reklamını yapan eski başkanlarımız – Serdar Bilgili, Fikret Orman, Yıldırım Demirören, Ahmet Nur Çebi, Serdal Adalı – bu borçlar artarken neredeydiniz? Sorumluluk sizin omuzlarınızda. Vicdanınız rahat mı?
Profesyonel yönetim şart
Eski futbolcumuz Guti’nin sözleri aklıma geliyor: “Artık amatörler değil, profesyoneller yönetmeli” dedi. Doğru! Yanlış transferler, fırlayan maaşlar, plansız bedelli sermayeler… Hepsi amatör zihniyetin eseri. Beşiktaş gibi bir çınarın işi, uyduruk hamlelerle, günü kurtarma planlarıyla yürümez. Şeffaf, birikime dayalı, kurumsal yönetim modeli şart.
Seba’nın mirası ve gelecek
Süleyman Seba, devlet memuru kimliğiyle, “parasız” diyebildiği o yıllarda etrafına iş insanlarını topladı; kulübü 17 yıl boyunca istikrarlı bir şekilde yönetti, tarih yazdı. Bugün ihtiyacımız olan da bu: Gerçek bir Beşiktaşlı başkan. İçinden gelen, kökleri kulüple geçmiş bir isim. Yanında finansör olarak bir veya birkaç iş insanı, ama söz sahibi taraftar ve profesyoneller olmalı.
Uyarı
Bu borç batağı daha da büyümeden, camia kenetlenmeli. Yoksa başkalarına satılmaktan kurtulamayız. Ya bir Rus oligarşiye, ya bir Arap yatırımcıya… Beşiktaş’ın sahibi taraftardır. Herkes gelip gider, kalıcı olan camianın kendisidir. Bu gerçek değişmediği sürece, yaşananlar tekrarlanır.
Birlikte adım atmazsak, bu kulüp bugün sahiplerine van kadar uzak kalır. Sakın “Ben gelirim, başkan olurum, canım sıkılır ayrılırım” demeyin. Tarihin en zor döneminde görevde olanlar, tarihe geçer. Öyleyse doğru bir tek duruş var: Camia olarak bir olalım, sorumluları hesaplasın, hataları düzeltelim, Beşiktaş’ı yeniden ayağa kaldıralım.
— Murat Topçu